Şu anda mobil bir dünyada yaşıyor olmamızın çoğu pazarlamacı için haber özelliği yok. Akıllı telefonlar yaygınlaştıkça tüketiciler de hareket halindeyken işlerini yapmaya alışkın hale geldiler. Ceplerinde, web’den yararlanmalarını sağlayan güçlü portal sayesinde, uçak bileti rezervasyonu yaptırma, bankada hesap açtırma veya yeni bir kulaklık satın alma gibi işlemleri yakınlardaki bir restoranı aramak veya bir arkadaşlarına mesaj göndermek kadar kolay bir şekilde yapmak istiyorlar.

Ama çoğu durumda gerçekler yine de beklentilerden epey farklı şekilde karşımıza çıkıyor. Yavaş çalışan mobil siteler, kafa karıştıran gezinme sistemleri, bir ürün satın almak için pek çok alanı doldurmayı veya çeşitli adımları tamamlamayı gerektiren karmaşık ödeme adımları bunlardan bazılarını oluşturuyor. Sitelerdeki bu tür yetersizlikleri gören tüketiciler siteden çıkma eğiliminde oluyor. Şanslıysanız, bir masaüstü veya dizüstü bilgisayarı kullanıyor olabilir ve tekrar sitenize geri dönebilirler ama en kötü senaryoda, sitenize bir daha asla gelmezler.

Bu nedenle mobil sitelerin hızlı olması, kullanım kolaylığı çok önemli ancak bu sadece geliştiriciler için geçerli değil. Etkileşim tasarımı alanındaki yeniliklerin temposu kullanıcı beklentilerini de sürekli olarak değiştiriyor, o yüzden pazarlamacıların kampanyalarında reklamını yaptıkları mobil deneyimin kalitesine tam güven duymaları gerekiyor. Hız ve kullanım kolaylığı sürekli olarak dikkate alınması gereken unsurlar olmalı ancak değişimdeki bu hız nedeniyle bazen belli bir noktada neyin iyi olduğunu tam olarak bilmek zor olabilir.

2017 yılında yapılan bir çalışmanın ardından; Google, her ülkede ve sektörde mobil kullanım kolaylığı konusunda “1 numara” olan siteleri belirlemek için Perakende, Seyahat ve Finans hizmetlerinde en çok ziyaret edilen bazı web sitelerini hız ve kullanım kolaylığı açısından inceledi.

Sonuçlara göre, en kolay kullanılabilen mobil web siteleri Perakende alanında Danimarka’da, Finans alanında Norveç’te, Seyahat alanında ise Fransa’da yer alıyor.

Bu makalede, çalışmamızda yer alan Türkiye’deki markalarla ilgili sonuçlara daha yakından bakacağız.